Bu Blogda Ara
16 Şubat 2013 Cumartesi
6 Şubat 2013 Çarşamba
Sistematik Davranış Kuramı (Hull)
Hull, mühendislik eğitimi aldığından öğrenmeyi matematiksel bir
yaklaşımla açıklamaya çalışmıştır. Hull'a göre ideal bir öğrenme kuramı
Oklit (Euclid) Geometrisi gibi önerme ve teoremlerden kurulan mantıksal
bir yapıya sahip olmalıdır. Bu nedenle de Hull'ın kuram oluşturma
anlayışı varsayımsal tümdengelim ya da mantıksal tümdengelim olarak
adlandırıimaktadır. Hull'a göre önermeler, doğrudan test edilemeyen davranışlarla ilgili genel ifadelerdir. Dolayısıyla bunlardan doğrudan test edilebilir teoremlerin oluşturulmasına gerek vardır. Bu teoremler deneysel çalışmalarla test edilmeli, elde edilen sonuçlar teoremi destekliyorsa, önermeler ve onları oluşturan fikirler güçlenmeli, desteklemiyorsa ya değiştirilmeli ya da tümüyle reddedilmelidir. Bu tür bir kuram oluşturma, dinamik ve açık uçlu bir sistemin meydana gelmesini, yani bilimsel yöntemin uygulanmasını sağlar. (Semenoğlu, 2004)
adlandırıimaktadır. Hull'a göre önermeler, doğrudan test edilemeyen davranışlarla ilgili genel ifadelerdir. Dolayısıyla bunlardan doğrudan test edilebilir teoremlerin oluşturulmasına gerek vardır. Bu teoremler deneysel çalışmalarla test edilmeli, elde edilen sonuçlar teoremi destekliyorsa, önermeler ve onları oluşturan fikirler güçlenmeli, desteklemiyorsa ya değiştirilmeli ya da tümüyle reddedilmelidir. Bu tür bir kuram oluşturma, dinamik ve açık uçlu bir sistemin meydana gelmesini, yani bilimsel yöntemin uygulanmasını sağlar. (Semenoğlu, 2004)
1. Dürtüde
azalma ödül niteliğini taşır. Alışkanlık gücü sistemin anahtar
kavramıdır. Alışkanlık sürekli çağrışımı ifade eder. Güç çoğalabilir ama
azalmaz. Her defa uyaran ortaya çıktığında yapılan tepki hemen
pekiştirilir ise bu U-T çağrışımının gücü artar. Hull'ın sistemindeki
anlayış doğrultusunda tüm pekiştireçler dürtünün azalması ile ilgilidir.
2. Dürtü, açlık, susuzluk, acı gibi beden gereksinimlerinin eksikliği veya acı veren uyaran tarafından üretilen organizmanın geçici durumudur.Dürtülerin iki tür işlevi vardır: her dürtü durumu güçlü dürtü uyaranı üretir. Bu uyaran bedenin eksikliğini
hissettiği özei gereksinimi belirler. Dürtünün diğer işlevi ise harekete geçirici işlevidir.
3. Hull, bir başka yönden ödülün büyüklüğü ile de ilgilenmiştir. Davranış dizgesini, ödülün büyüklüğünün artması, dürtüde azalma ve buna bağlı olarak alışkanlık gücünün artışı şeklinde formüle etmektedir. Daha sonra sistemine alışkanlık gücü ve dürtüye ilaveten teşvik edici güdüyü ilave etmiştir. Ödülün büyüklüğü sadece teşvik edici
güdünün düzeyini etkiler, alışkanlık gücünü etkilemez. Araştırmacı ödülün büyüklüğünü arttırıp, azaltarak farenin hızının azalmasını ya da çoğalmasını kontrol edebilir. Bunun gibi işçinin üretimini arttırma olasılığı da mümkündür. Bu üç ara değişken dürtü, alışkanlık gücü ve teşvik edici bir arada çalışarak diğer bir ara değişkeni üretirler:
tahrik edici potansiyel.
2. Dürtü, açlık, susuzluk, acı gibi beden gereksinimlerinin eksikliği veya acı veren uyaran tarafından üretilen organizmanın geçici durumudur.Dürtülerin iki tür işlevi vardır: her dürtü durumu güçlü dürtü uyaranı üretir. Bu uyaran bedenin eksikliğini
hissettiği özei gereksinimi belirler. Dürtünün diğer işlevi ise harekete geçirici işlevidir.
3. Hull, bir başka yönden ödülün büyüklüğü ile de ilgilenmiştir. Davranış dizgesini, ödülün büyüklüğünün artması, dürtüde azalma ve buna bağlı olarak alışkanlık gücünün artışı şeklinde formüle etmektedir. Daha sonra sistemine alışkanlık gücü ve dürtüye ilaveten teşvik edici güdüyü ilave etmiştir. Ödülün büyüklüğü sadece teşvik edici
güdünün düzeyini etkiler, alışkanlık gücünü etkilemez. Araştırmacı ödülün büyüklüğünü arttırıp, azaltarak farenin hızının azalmasını ya da çoğalmasını kontrol edebilir. Bunun gibi işçinin üretimini arttırma olasılığı da mümkündür. Bu üç ara değişken dürtü, alışkanlık gücü ve teşvik edici bir arada çalışarak diğer bir ara değişkeni üretirler:
tahrik edici potansiyel.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)